8 günlük İzmir seyahati pek çabuk geçti ki; gitmeden önce yaptığım padişah fermanı görünümündeki yapılacaklar listeme pek bir tick koyamadım. Olsun gezip, gördüklerim de yeter. Size utanmadan arlanmadan bir İzmir Seyahatnamesi yazmayacağım.
bunlar bir çekilişin hediyeleri değil, almak istediğim şeylerden alabildiklerim olan azınlıktan bir görüntü. Hama boncukları için heyecanlıyım. İKEA'da boncuklar 19.90, boncukların konulacağı taban 5.00. Hama boncuğu da neymiş demeyin, söylemem. Çok yakında burada... Elbiselik fitilli kadifem ne hoş değil mi? Kemeraltı'nda metresi 10 lira.
İKEA'da külahta dondurma; 60 kuruş. Alışveriş torbasını kucağına koyup kış günü dondurma yemenin zevki; paha biçilemez...
Bu konu çok can acıtıcı, acımı paylaşın lütfen. Şimdi eğer bir insan 4 yaşından itibaren ayakkabı alırken annesi tarafından ;" sıkıyor mu kızım, ayağın rahat mı?" diye sorulduğu gözönüne alınırsa; 24 yıldır ayakkabısının ayağına küçük gelip gelmediğine kendi başına karar veremiyorsa; vitrinde görüp bayıldığı konverslerin üstüne çivileme atlayıp, ayağına deneyip, rahatlığı yerine üzerindeki krem rengi dikişlerin ne de güzel olduğunu düşünüyorsa , bir kaç saat sonra ayakkabının sırasıyla biraz-pek-çok-bayağı bir küçük olduğunu farkediyorsa ve bu insan artık neredeyse 30 yaşında olup yarın bir gün çocuğuna bile ayakkabı alamayacak kadar şuursuzsa; bu gerçekten elim bir vakadır.kendim için çok üzgünüm...
Feribot saatini beklerken; Çanakkale'de şöyle bir turlarken; bir kitapçının sokak vitrininde gördüm. biraz kırıldım, sanki Ece Temelkuran bana haber vermeden kitap çıkarmazdı, ne diye böyle yaptı şimdi! Çok şaşırdım, ona yeni bir kitap için 1 yıl daha vermiştim, erkenden çıkarıvermiş. Onun tüm cümlelerine ve hani pek de olmaz ya; neredeyse tüm fikirlerinin altına imzamı atabilirim. Kitabım biitsin buna başlayıp hemen anlatayım size de.
"YazmaK" en güzel şey...
Bütün postunu okudum. Ama son kelimen herşeyi özetledi. "YazmaK" en güzel şey... o kadar haklısın ki :)
YanıtlaSilçok sevindim, aynı şeyi hissettiğimize..
YanıtlaSilah nasıl güzel, kelimelere bakıyorum emek, fabrika, işçiler ve bir yol kenarında çalışma olduğunu belirten bir tabela ve ileride gemiler ne işe yaradığını tam bilmediğim vinç gibi şeyler üstlerinde belliki bir şeyler yapmak için bu gemiler gezmeler tozmalar coşmalar için değil güzel cümleler ve cümlelere uygun bir mekan ayakkabıların beni benden alan renk ve o güzelim ekose desenini, hama boncuklarıyla yapılabilecek onlarca yüzlerce şeyi dantelli saksıyı ve hatta ve hatta o kumaşla neler dikilebileceğini biler gözümün önünden silebilen, zihnimde şöyle elimin tersiyle kenara itivermeme neden olan son kare
YanıtlaSilayrıntıları görebilmene bayılıyorum..herkes de bayılmalı.dünya böyle insanlarla dolmalı ki, can sıkıcı şeyler dünyanın karanlık arşivlerine gömülsün, hatırlanmasın.
YanıtlaSilnasıl farketmişşsin son karedeki ilüzyonu.tamamen tesadüf ben de sen söyleyince şaşırdım.