7 Ekim 2012 Pazar



"Yaz gitmeye çalışıyor, gidemiyor.Sonbahar gelmeye çalışıyor, gelemiyor."
 (Metin MİNÜR-Milliyet)


Kupkuru Çınar yapraklarının hışırtıları var fonda. Yeni bir yıl başlıyor bence.Yıllar hep yaz bitimlerinde başlar.Yazlar hep sıcak görünür ama buz gibidir, sahtedir, dışı renkli jelatinle kaplı soğuk bir nesnedir, taş kadar bile sade ve ılık değildir. O yüzden yeni bir yıla az kaldı. Yeni bir şeyler yapmak gerek derler yeni yıllarda. İçimizde hep değişme arzusu. Daha çok yıl harcayınca şu dünyada daha çok şey görmüş de olmuyor insan, gitgide aslında körleşiyorsun, gencecik gözlerin her rengin her bir tonunu da göremeyebiliyor, ama umutların artıyor; çünkü yaşadığın yeri, zamanı beğenmeyip, düşlediğin yaşam için sadece ertelemeli umutların var oluyor.Dünya gitgide kirleniyor ve nefes almaya devam ettikçe insan aslında dimağındaki dünya kavramını da kirletiyor.
   "İnsan ne ile yaşar?" Hareket ettikçe, ciğerlerim nefesle doluyor benim, koşturdukça. Belki alkoliğim , koşturmak afyonum, şarap şişem benim.Belki sarhoşluğum geçerse,  görebilirim tüm detaylarını hayatın, dolayısıyla kirini, pasını, küfünü dünyanın. Görmemek gerek belki.
Peki evet "insan ne ile yaşar?" Dikiş dikmekle mi, öğretmekle mi, arkadaşlarınla kahve içmekle mi, yaz tatilinde gideceğin yerleri planlamakla mı her sene , yeni bir böcek türü bulup ona en sevdiğinin adını vermekle mi, kendi hayallerini çocuğunun hayatında gerçekleştirmekle mi, daha güzel olup yaşlılığa savaş açmaya adanmakla mı, her anını başka bir şeyle doldurmakla mı, kendine temiz bir dünya kurma çabalarıyla mı, bir insanı bile değiştirebilmenin mucizevi, gözyaşlarına boğabilen huzuruyla mı yaşar insan!
  Keşke değil mi seçebilseydik, hislerimizi, kişiliğimizi, doğru olanı değil güzel olanı yapma dürtümüzü.
Şimdi ben yan flüt çalacağım, neye devam edeceğim, yeni kumaşlar alacağım, yepyeni ayraçlar tasarlayacağım, bu ağlama duvarının bana kattığı en güzel şey olan insanla ismi çok güzel bir kitap çıkaracağım, romanımı tamamlayacağım, çocukları seveceğim, güzel bir sonbahar haftasonunda sarı bir tatil yapacağım, hep yazacağım, yazdıklarıma tapacağım, yeni yemekler uyduracağım, uydurulmuşları deneyeceğim, öreceğim, dikeceğim, yapıştıracağım,keseceğim, yeni müzikler dinleyeceğim, eskilerinden bıkacağım,bir gün romanımı yayımlanmış halde elime alacağım, yabancı olan ,yabancı kalacak olan insanlar için endişelenmeyeceğim, saçlarıma renkli şeyler takacağım,çöp toplayacağım, konuşacağım, sık sık susacağım, bazen ağlayacağım, sahnelerde olacağım, yeni kılıklara bürüneceğim, okyanus dibindeki hava kabarcıklarını bulacağım, nefes alacağım, kuru meyveler yiyeceğim, çok çok kitaplar alacağım azıcık paralar vererek, sporlu bir hayat süreceğim, her şeyi bileceğim, koşturacağım, herkesle her yerde söyleşeceğim, asla herkesi sevmeyeceğim, çekilmeyeceğim, endişelenmeyeceğim, vazgeçmeyeceğim, güzel bir insan olacağım.

Şimdi bu yıl ben hayatıma vermek istediğim şekille yaşamaya başlayacağım.Koşturacağım da.

Velhasıl  faydalı bi şeyler yapmalıyım, yapacağım.Yapmayınca faydasız şeylerle meşgul olmaya bayılıyor ruhum, yüreğim,sözcüklerim.

4 yorum:

  1. başlamak gerek artık yeni yıla o zaman...

    YanıtlaSil
  2. biraz ıspanak yemem gerekli.Pek güçsüzüm şu ara:(

    YanıtlaSil
  3. ben hep korkardım kıştan, üşümekten, yağmurda ıslanmaktan. belki çocukluktan gelen bir korkuydu bu. iki haftadır içim kıpır kıpır bir yaz bitsin artık isteği, ufukta yağmur bulutu aramalar, biraz rüzgar esse tüm perdeleri açıp fırtına geliyor diye heyecanlanmalar. demekki seninle geldi. hoş geldin arkadaşım, güzellikler getirdin...

    YanıtlaSil
  4. ben de hep YAZ ı sevdiğimi sanırmışım.Hatta bulutlu kara kışları sadece deliler sever diye düşünürdüm.Hani turuncuyum,sarıyım derdim, koşalım,heyecanlanalım,gencecik ruhumuzla falan...Ama 2 sene önce sanırım aniden fark ediverdim,ben tarçınlı süt içip kocaman penceremin önünde kitap okuyunca nasıl gençleşiyorum.Oysa yazları yapış yapış buhrevi...

    YanıtlaSil

sözler uçsun, yazılar hep kalsın :)