7 Eylül 2012 Cuma

Yenilerde bal kabakları haşmetli kolları olan amcalar tarafından bir güzel soyulup, doğranıyor. Üzerine bir şeker döküp fırına vermek kalıyor bize de.Ama eskileeerdee kocaman bir bal kabağı alıp da kendiniz yenebilecek boyutlara getirmek için uğraşırdınız. Ben de karpuz ,kavun satan bir amcanın tentesinde bir türlü gelmeyecek olan otobüsümü beklerken, minnetimden bu sevimli şeyi almıştım. bir türlü onu soyacak kudreti bulamadım kendime. Belki bir gün beni sihir tozlu diyarlara götürebilecek olan kurdeleli bir arabaya dönüşür umuduyla da onun varlığının bütünlüğüne saygı duyarak; boyadım. Yine guaj boya ve vernik ikilisi...Salonun orta yerine de koyunca hayata bir tad katıyor ki sormayın, gördükçe insanın yüreğinde sabun köpüğü renginde pırıl pırıl bir neşe...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sözler uçsun, yazılar hep kalsın :)